Yeni Çağrı Gazetesi / 15.02. 2018
Araştırma; Mustafa Çatıkkaş
TÜRK SİNEMA TARİHİ
'SİNEMA BİR ÜLKENİN SİYASİ TARİHİDİR ve İZLEDİKLERİN ASLA SADECE BİR FİLM DEĞİLDİR'
Türk Sinema tarihi bir derya, deniz. Elbette bu kadar kısa bir yazı içerisine sığdırılamaz. Set işçisinden, oyuncusuna, figüranına, yapımcısına, filmleri halkla buluşturan sinema sahiplerine kadar hepsine ne kadar teşekkür etsek azdır. Onların ciddi emekleri, özverili katkıları sayesinde bu filmleri gördük. İyi ki varlar, iyi ki sinema var.
Bu yazı akademik bir araştırma yazısı değildir. Zaman zaman hatalar yapılmış, önemli kimlikler ve olaylar atlanmış olabilir.
Hatamız olduysa affola.
Mustafa Çatıkkaş
1970'lerin ortalarından itibaren siyaset hareketlenmeye başlayıp, toplumsal bilinç yukarılara çıkmaya başlayınca Türk sineması da tekrar eli ayağı düzgün filmler yapmak için kolları sıvadı.
Bu yıllarda Yılmaz Güney 'Arkadaş', Ertem Eğilmez 'Köyden İndim Şehire', Zeki Ökten 'Askerin Dönüşü', Osman Seden 'Bir Ana Bir Kız, İnek Şaban', Atıf Yılmaz 'Kuma, Mağlup Edilemeyenler, Salako, Selvi Boylum Al Yazmalım, Adak', Ertem Eğilmez 'Mavi Boncuk, Hababam Sınıfı, Çöpçüler Kralı, Erkek Güzeli Sefil Bilo', Tunç Okan 'Otobüs', Ergin Orbey 'Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz' isimli fimlerle çıtayı tekrar yükseltti.
Diğer taraftan 1977 yılında; Türk Sineması’na yasal düzenlemeler hazırlamak, yurt dışında film haftaları düzenlemek, yurtdışındaki festivallere katılacak filmlerin altyazı kopyalarını üretmek gibi görevleri yerine getirmesi maksadıyla Kültür Bakanlığı’na bağlı Sinema Dairesi Başkanlığı kurulmuştur.
DEVAMI VAR...
https://mustafacatikkas.blogspot.com.tr/2018/02/turk-sinema-tarihi-4.html
Mustafa Çatıkkaş
1967 - 1974 ARASI YİNE
DARBE VE YEŞİLÇAM'IN YÜKSELİŞ YILARI
12 Mart 1971'de Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Celal Eyiceoğlu'nun imzasını taşıyan bir muhtıra verildi.
12 Mart 1971'de Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Celal Eyiceoğlu'nun imzasını taşıyan bir muhtıra verildi.
Süleyman Demirel başbakanlıktan istifa
ettirildi. Cumhurbaşkanı
Cevdet Sunay ve CHP lideri İsmet İnönü
muhtırayı destekledi. DİSK bile muhtırayı coşkuyla karşıladı. CHP Genel
Sekreteri Bülent Ecevit ise, İnönü'nün tavrını tepkiyle karşıladı.
İnönü'nün ara rejim hükümetine üye vermesini sindiremeyen Ecevit, Genel Sekreterlik görevinden ayrıldı.
İnönü'nün ara rejim hükümetine üye vermesini sindiremeyen Ecevit, Genel Sekreterlik görevinden ayrıldı.
Demirel Hükümeti düşünce, Nihat Erim
hükümet kurmakla görevlendirildi. Erim Başbakan oldu. Ardından radikal solu
hedef alan "Balyoz Harekatı" başlatıldı. Yüzlerce solcu,
İstanbul'daki MİT'e ait Ziverbey Köşkü'nde sorgulandı.Büyük çapta tutuklamalar
gerçekleşti.Bu arada Tümgeneral Celil Gürkan başta olmak üzere 9 Mart'çı 5
general ve 9 albay ordudan çıkarıldı.
Deniz Gezmiş'in Türkiye Halk Kurtuluş
Ordusu ve Mahir Çayan'ın Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi isimli örgütler
dağıtıldı.
Bu örgütler banka soyma, adam kaçırma ve
çeşitli bombalama olaylarına karışmışlardı. 1969'da Filistin kamplarında eğitim
alan Deniz Gezmiş yakalanırken, THKP-C lideri Mahir Çayan ve 9 arkadaşı
Ünye'deki NATO üssünden kaçırdıkları İngiliz rehinelerle birlikte Niksar'ın Kızıldere
Köyü'nde askerle girdikleri çatışmada öldürüldü.
THKO'dan Sinan Cemgil ve arkadaşları da
Nurhak dağlarındaki çatışmalarda öldüler.
Türk Devrim tarihinin efsane ismi Deniz
Gezmiş ve arkadaşları 6 Mayıs 1972 yılında asıldı.
Bu olay hiçbir zaman halkın gönlünde kabul görmedi. Deniz Gezmiş adına daha sonraki yıllarda sayısız kitap yazıldı, filmler çevrildi.
Bu olay hiçbir zaman halkın gönlünde kabul görmedi. Deniz Gezmiş adına daha sonraki yıllarda sayısız kitap yazıldı, filmler çevrildi.
Bu dönem Türk Sinemasında 'Yeşilçam'ın Altın
Yılları' olarak anılır ve özellikle hafta sonları sinemaya girebilmek için
zaman zaman karaborsadan bilet alınmaktadır.
Yeşilçam ise adını ; Taksim - Beyoğlu'nda
yapımcı ve oyuncuların bulunduğu bir sokaktan almaktadır.
Bu dönemde ayrıca starlar da çıkmaya başlar. Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik, Filiz Akın gibi…
Bu dönemde ayrıca starlar da çıkmaya başlar. Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Fatma Girik, Filiz Akın gibi…
Bu
yıllarda filmlerde nitelik olarak
çok şey olmasa da senede 300'e yakın film üretilir ve bu rakam sayesinde Türk
Sineması Dünyada 4. sıraya yükselir.
Milyonlarca seyirci yazlık sinemalar dahil olmak üzere sinemaya gider ve 'Melodram' tarzı filmleri izler.
Bu filmlerde ana konu 'Zengin Kız - Fakir Erkek' temalıdır. Bu ana konuya odaklanma ana nedenlerinden birisi de o dönem çok etkili olan sansürdür.
Milyonlarca seyirci yazlık sinemalar dahil olmak üzere sinemaya gider ve 'Melodram' tarzı filmleri izler.
Bu filmlerde ana konu 'Zengin Kız - Fakir Erkek' temalıdır. Bu ana konuya odaklanma ana nedenlerinden birisi de o dönem çok etkili olan sansürdür.
Çünkü sansür yasasında, 'Herhangi bir
meslek grubu aşağılanamaz' gibi bir madde vardır ve bu madde nedeniyle genelde
işsiz, avare tippler üzerinden 'masal'
anlatılır.
Ve yine çünkü bu yasaya göre; Bütün meslek grubu üyeleri iyidir. Örneğin; Kötü bir doktor, Avukat, Öğretmen, Polis kötü olamaz gibi…
Ve yine çünkü bu yasaya göre; Bütün meslek grubu üyeleri iyidir. Örneğin; Kötü bir doktor, Avukat, Öğretmen, Polis kötü olamaz gibi…
Ayşecik, At Hırsızı Banuş, Balatlı Arif,
Malkoçoğlu, Atlı Karınca Dönüyor, Yalan Yıllar, Yara, Aç Kurtlar, Bir Şarkısın
Sen, İffet, İnsanlar Yaşadıkça, Ah Müjgan Ah, Avare, Küçük Hanımın Şoförü,
Ayşegül, Adını Anmayacağım, Nasrettin Hoca, Bastır Behçet Bastır, Şehvet,
Battal Gazi Geliyor, Ömer Hayyam, Ah Deme Oh De, Atını Seven Kovboy, Çılgın
Arzular, Diriliş gibi filmler yapılmıştır.
Ayrıca; 1972 yılında çekiken 'Parçala
Behçet' isimli film Türk Sinemasında seks filmleri dönemini açan ilk film oldu.Bu filmin içeriği
seks - macera türündendi. Bu tarz filmler 1974 yılına kadar devam etti.
1974 - 1980 ARASI, TÜRK
SİNEMASINDA EROTİK YILLAR
30 Ağustos 1972'de
İstanbul Çamlıca'daki vericiler güçlendirilerek TV yayınları yaygınlaştırıldı.
Sinema büyük oranda seyirci kaybederken köyden kente yapılan göç ise giderek
artıyordu.
Sokakların hareketlenmesi, TV yayınlarının haftada 5 güne çıkarılması, artan enflasyon ve yaşam şartlarının ağırlaşması sonucu ailece sinemaya giden kişilerevlerine bağlandı. Çünkü TV daha ucuz ve daha zahmetsiz bir eğlence sunuyordu.
Sokakların hareketlenmesi, TV yayınlarının haftada 5 güne çıkarılması, artan enflasyon ve yaşam şartlarının ağırlaşması sonucu ailece sinemaya giden kişilerevlerine bağlandı. Çünkü TV daha ucuz ve daha zahmetsiz bir eğlence sunuyordu.
Büyük bir ekonomik
sıkıntı içerisine giren sinema ise bir çıkış yolu arıyordu. Aranan bu yol
sonunda bulundu.
Buna göre sinemalarda oynayacak filmler vatandaşların tv'de göremeyeceği türden olacaktı. Bu da elbette; Erotik, Aventür, Vurdulu- kırdılı filmler olacaktı.
Buna göre sinemalarda oynayacak filmler vatandaşların tv'de göremeyeceği türden olacaktı. Bu da elbette; Erotik, Aventür, Vurdulu- kırdılı filmler olacaktı.
Öte
yandan köyden kente göç eden vatandaşlar gecekondulara yerleşiyor, yaşadıkları
mahalle baskısı, dini ve kültürel baskılar nedeniyle kadın - erkek ilişkilerini
rahatça yaşayamadığı gibi bir anlamda cinsel sorunlarına da çözüm arıyordu.
Bu ihtiyaçlara cevap
vermek ve para kazanmak için 1974
yılında Oksav Pekmezoğlu'nun çektiği 'Beş Tavuk Bir Horoz' ile Yeşilçam'da
erotik filmler dönemi başladı. Bu filmler lümpen izleyici tarafından o kadar
çok ilgi gördü ki senede yaklaşık olarak bu türden 130 tane film çekilmeye
başladı.
1975 yılında çekilen
dönemin en hit filmlerinden birisi de 'Civciv Çıkacak Kuş Çıkacak' oldu. Filmi
izlemek için kuyruklar oluştu. Filmin ne kadar gişe yaptığı çok sayıda gizli
seyirci izlediği için bilenemiyor.
Bu yıllarda Türk Sinemasında iş çığrından iyice çıktı. Çekilen erotik filmlerde genellikle köylü kızlar tuzağa düşürülüp tecavüz ediliyordu. Erkeklerin hemen hepsinin art niyetli olmasına karşın iyi kızlara dokunmamaları dikkat çekiyordu.
Çekilen filmlerde ne doğru düzgün seslendirme, ne de doğru düzgün ışık kullanılıyordu.Yapılan kaba saba filmlerle erkeklerin cinsel açlığı suistimal edilip, ekonomik olarak sömürülüyordu.
Bu yıllarda Türk Sinemasında iş çığrından iyice çıktı. Çekilen erotik filmlerde genellikle köylü kızlar tuzağa düşürülüp tecavüz ediliyordu. Erkeklerin hemen hepsinin art niyetli olmasına karşın iyi kızlara dokunmamaları dikkat çekiyordu.
Çekilen filmlerde ne doğru düzgün seslendirme, ne de doğru düzgün ışık kullanılıyordu.Yapılan kaba saba filmlerle erkeklerin cinsel açlığı suistimal edilip, ekonomik olarak sömürülüyordu.
1970'lerin ortalarından itibaren siyaset hareketlenmeye başlayıp, toplumsal bilinç yukarılara çıkmaya başlayınca Türk sineması da tekrar eli ayağı düzgün filmler yapmak için kolları sıvadı.
Bu yıllarda Yılmaz Güney 'Arkadaş', Ertem Eğilmez 'Köyden İndim Şehire', Zeki Ökten 'Askerin Dönüşü', Osman Seden 'Bir Ana Bir Kız, İnek Şaban', Atıf Yılmaz 'Kuma, Mağlup Edilemeyenler, Salako, Selvi Boylum Al Yazmalım, Adak', Ertem Eğilmez 'Mavi Boncuk, Hababam Sınıfı, Çöpçüler Kralı, Erkek Güzeli Sefil Bilo', Tunç Okan 'Otobüs', Ergin Orbey 'Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz' isimli fimlerle çıtayı tekrar yükseltti.
Diğer taraftan 1977 yılında; Türk Sineması’na yasal düzenlemeler hazırlamak, yurt dışında film haftaları düzenlemek, yurtdışındaki festivallere katılacak filmlerin altyazı kopyalarını üretmek gibi görevleri yerine getirmesi maksadıyla Kültür Bakanlığı’na bağlı Sinema Dairesi Başkanlığı kurulmuştur.
Kıbrıs Barış Harekatı…
Sinema ve sokaklar bu kaosu yaşarken ülkeyi '1. Ecevit Hükümeti' denilen bir koalisyon yönetiyordu. İktidarda CHP ve Rahmetli Necmettin Erbakan'ın partisi MSP vardı.
Sinema ve sokaklar bu kaosu yaşarken ülkeyi '1. Ecevit Hükümeti' denilen bir koalisyon yönetiyordu. İktidarda CHP ve Rahmetli Necmettin Erbakan'ın partisi MSP vardı.
20 Temmuz 1974 Kıbrıs Harekâtı bu hükümet
döneminde yapılmış, Hükümetin kurulması
aşamasında CHP ve MSP arasında kurulan koalisyon hükümetinin ortaklık şartları ve
hükümetin hedefini belirlediği bir protokol imzalanmıştır.
Bu hükümet Kıbrı Barış Harekatı'nı
başarıyla tamamlamıştır.
Sansür
ve Ecevit…
Yerli Sinemanın önündeki en büyük engel sansürdür.Hemen hemen her iktidar sansüre sarılmış ve sinemanın Uluslararası alanda başarı sağlamasını engellemiştir.
Elde edilen başarılar, 'Hükümetlere rağmen' kazanılmıştır.
Yerli Sinemanın önündeki en büyük engel sansürdür.Hemen hemen her iktidar sansüre sarılmış ve sinemanın Uluslararası alanda başarı sağlamasını engellemiştir.
Elde edilen başarılar, 'Hükümetlere rağmen' kazanılmıştır.
Sansürün kaldırılmasnıı tek bir lider
istemiştir. O da rahmetli Sayın Bülent Ecevit'tir.
Rahmetli Ecevit'in bu isteği mecliste gerekli desteği alamadığı için gerçekleşememiştir.
Rahmetli Ecevit'in bu isteği mecliste gerekli desteği alamadığı için gerçekleşememiştir.
https://mustafacatikkas.blogspot.com.tr/2018/02/turk-sinema-tarihi-4.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder